İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde; Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın “asansör denetimlerinin yapıldığına” ilişkin sözlerini eleştirdi. Özlale, “Ben o yurttaki asansörün denetlendikten sonra kazanın olmasını çok daha korkutucu buluyorum. Çünkü bir kamu hizmeti veriyorsunuz, kamu hizmetine özel sektörü taşeron ediyorsunuz. Özel sektöre taşere ettiğinizde onun insafına kalıyorsunuz. O özel sektör alelade bir kontrol yapıyorsa, bize gelen bilgiler sadece imzanın atıldığı ile ilgili ve o zaman problemin çok daha büyük olduğunu gösteriyor” dedi.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde; Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın Aydın’da bir üniversite öğrencisinin ölümüne neden olan asansörün bakımlarının yapıldığına ilişkin sözlerini eleştirdi. Anka’nın aktardığına göre Özlale şunları söyledi:
“Türkiye’de yoksulların yarısı 25 yaş altının altında”
Yoksulluk ve dışlanmış altında olan 0-17 yaş grubunda oranımız yüzde 45. Yani bizim çocuklarımızın yüzde 45’i yoksulluk ve dışlanmışlık altında. TÜİK’in araştırmasına göre, Türkiye’de yoksulların yarısı 25 yaş altının altında. Türkiye’nin bir yoksulluk problemi var fakat daha önemlisi olan şeylerden bir tanesi şu, her iki yoksuldan bir tanesi 25 yaş altında…
“Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı Türkiye’de yüzde 24”
Öğrenciler son dönemde daha çok ‘okuyacağım da ne olacak hocam’ diye okula geliyor. Bunun arkasında gerçeklikte var. 10 sene önce 20-24 yaş grubunda üniversite mezunu bir çocuğumuz asgari ücretin 1.73 katını alıyorken şimdi 1.32 katını alıyor. Üniversite öğrencilerimizin üniversiteyi bitirdikten sonra geçimini sağlayabilecek işlerde çalışma oranı gün geçtikçe düşüyor. Bu aynı zamanda çocukların okula gitme isteğini son derece azaltan bir şey…Bu çocuklar işsiz sayılmıyorlar. Herhangi bir şekilde iş başvurusunda bulunmuyorlar. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı Türkiye’de yüzde 24. Bu kadınlarda yüzde 33’e kadar çıkıyor.
“Özel sektör alelade bir kontrol yapıyorsa, gelen bilgiler sadece imzanın atıldığı ile ilgili ve o zaman problem çok daha büyük”
KYK meselesini tartışacak bir durum yok, bu siyaset üstü bir meseledir. Çünkü KYK’da her türlü siyasi görüşe, her türlü farklı kimliğe sahip öğrencilerimiz kalıyor. Sayıştay raporları bunun bir problem olduğunu gösteriyor. Metropol Araştırması Şirketi’ne göre halkın yüzde 60’ı devlet yurtlarının yetersiz olduğunu gösteriyor. Yüzde 80’i cemaat, tarikat ve vakıfların yurt işletmesini doğru bulmadığını söylüyor. Hal böyleyken bizim siyaset üstü yaklaşmamız gereken bir KYK problemi var.
En son içimizi yakan asansör meselesine gelmek istiyorum. Ben o yurttaki asansörün denetlendikten sonra kazanın olmasını çok daha korkutucu buluyorum. Neden çünkü bir kamu hizmeti veriyorsunuz kamu hizmetine özel sektörü taşeron ediyorsunuz. Özel sektöre taşere ettiğinizde onun insafına kalıyorsunuz. O özel sektör alelade bir kontrol yapıyorsa, bize gelen bilgiler sadece imzanın atıldığı ile ilgili ve o zaman problemin çok daha büyük olduğunu gösteriyor. Özel sektöre bu hizmetleri taşere ettiğiniz zaman, güvenmeniz lazım çünkü bu özel sektör tanımı gereği kar güdüsüyle çalışıyor. Sizin gibi olaylara hassas yaklaşmayabiliyor. O yüzden yapılması gereken şey, devletin bu konuda taşere ettiği özel sektörü çok ciddi yaptırımlarla iyi bir şekilde denetlemesi lazım.”